HAMAM MİMARİSİ
Sivil mimarimizin önemli ve üzerinde yeterince durulmamış müesseselerden biri de hamamdır. Sanat ve mimarlık bakımından büyük bir önemi bulunan hamamlar, kültür tarihi açısından da önem arz eder. Kubbe ve diğer bazı mimari özellikleri ile camiyi andırır. Bu müesseselerin iç dizaynı ve mimari organları itibariyle, gayet sade olanları olduğu gibi, çok muhteşem olanları da vardır. Günümüzde gerek Osmanlı öncesi ve gerek Osmanlı dönemi Türkiyesine bakıldığı zaman, pek çok hamam harabesi görülebilir. Kendilerinden önceki Müslüman devletlerin geleneğini çok iyi değerlendiren Osmanlılar, idareyi ele alır almaz her tarafta hayır tesisleri kurmaya başladılar. Özel bir mimari tarza sahip bulunan hamamlardaki iç yapının önemli kısımları genellikle câmegâh (soyunma yeri), soğukluk (kurulanma ve peştamal değiştirme yeri) ve sıcaklık (yıkanma yeri) adı verilen bölümlerdir.

Osmanlı dönemi öncesi hamamlar
Tarihçiler ve arkeologların kaydettiği bilgilere göre Mezopotamya, Babil, Hindistan ve eski Mısır’da yıkanmak için bağımsız binalar yapılmış. Ancak büyük hacimli binalar inşa edilmesi, kendinden ısıtmalı bir sistemin bulunması ve sıcak suyunun akıyor olması Romalılar dönemine rastlıyor. Evleri ısıtmak için kullandıkları alttan ısıtmalı bir tür kalorifer yapısını yıkanma binalarına uyguluyorlar ve “Roma Hamamı” ortaya çıkıyor. Daha sonra Osmanlı kültürü ve mimarisinin etkisiyle geliştiği için “Türk Hamamı” olarak biliniyor ama yine de hamamın temeli konusunda Roma’nın büyük bir payı var.

Roma döneminde hamamın mimarisi
M.Ö. 1. yy’da Roma’da anıtsal hamam binaları yapılmış. M.Ö. 33 yılında 170 adet genel hamam olduğu kayıtlı. Roma’da hamam binası; heykel, yüzme havuzu, büyük bahçe ve kütüphanelerin olduğu, spor yarışmalarının yapıldığı, bayramlarda şiir okunup, şarkı söylenen büyük bir kompleks özelliğini taşıyor. Kalıntıları hala görülebilen bir Roma Hamamı olan Diclaotianus dünya tarihinde yapılmış en büyük hamam olarak biliniyor. 11 hektarlık, yaklaşık bir futbol sahasının 14 katı büyüklüğünde bir alanı kapsıyor. Side, Efes ve Türkiye’deki antik kentlerde de Roma hamam kalıntılarına rastlayabilirsiniz.

Roma İmparatorluğu ile Osmanlı dönemi arası hamamın tarihi gelişimi
Roma uygarlığının yayıldığı tüm coğrafyada, İspanya, İngiltere, Kuzey Afrika ülkeleri ve Anadolu’da Roma Hamamı etkilerini görebilirsiniz. İmparatorluğun çöküşü ile hamam kültürü farklı uygarlıklarda devam ediyor. 15. yy’ın sonlarına kadar Endülüs’te anıtsal hamam binalarına rastlanabiliyor. Sonrasında bu kültür Emeviler, Abbasiler, Selçuklular ve Osmanlı döneminde devam ediyor.

Hamamın Osmanlı kültürüne etkileri
Hamam dilden edebiyata ve gündelik hayata kadar Osmanlı kültüründe ağırlıklı bir yer tutar. Kadınlar ve erkekler yıkanmak için hamama gider. Kadınların sosyalliği açısından önemlidir. Perşembe akşamları hamama gitmek, bayramlardan önce arife gecesi hamamların sabaha kadar açık olması –ki bu günümüzde de devam ediyor- gibi gelenekler var. Anadolu’da çok eski zamanlardan beri bir hamam kültürü vardı. Ama bu kültüre hem güncellik hem de ölümsüzlük katan, Türk hamam geleneğidir. Her ne kadar günümüzde hamamlarda hijyen bulunmuyor, evlerde küvet ve jakuzi gibi gereçlere rağbet ediliyorsa da, bu daha çok büyük şehirlerde görülmekte, Anadolu’da ise bu gelenek yüzyıllardır olduğu gibi güncelliğini korumaktadır. Türkler Orta Asya’da yaşarken varolan hamam geleneklerini göç ettikleri Anadolu’ya da taşıdılar. Kendilerinden önce yaşayanların bıraktığı mermer hamam kültürünün üzerine kendi geleneklerini yerleştirdiler. Zaman içinde ise çok özel günlerin kutlandığı yerler hamamlar oldu. Bugün bile devam eden kadınlar için “gelin hamamı”, “loğusa hamamı”, “bebeğin kırk hamamı”, “adak hamamı”, “yas alma hamamı” erkeklerde ise “damat hamamı”, “sünnet hamamı”, “asker hamamı” ve “bayram hamamı” güncelliğini korumakta, Anadolu’nun neresine gitseniz, büyük şehirler dahil bir tören olarak yerine getirilmektedir.

HAMAM VE SAĞLIK
Buhar banyosunun faydaları yıllar öncesinden biliniyordu. Bugün, buhar banyoları cildi ve bedeni temizlemek (arındırma) ve toksinden arındırmak, kan dolaşımını arttırmak, immun sistemi uyarmak ve komple bir fiziksel ve mental zindeliği desteklemek için gerekli bir metod olarak düşünülmüştür.Buhar banyoları kişiyi gevşetir ve stresi azaltır. Kas ağrıları ya da artritle görülen sıkıntılar, sıcağın kasları gevşetmesi, ağrı ve inflamasyonu azaltmasıyla rahatlama meydana gelir. Astım ve alerjik sıkıntısı olan kişiler, sıcağın akciğerlerin hava yolunu genişletmesi ile nefes alış verişi kolaylaşır. Sıcak, yaygın soğuk algınlığını tedavi etmez fakat tıkanıklığı azaltır ve hızlı toparlanmaya yardımcı olur. Buhar banyoları, deri kan akımını arttırdığı ve terlemeyi oluşturduğu için cildinize iyi gelir. Yetişkin bir kişi hamamda, ortalama bir saatte yaklaşık 1 lt ter ya da su kaybeder. İyi bir terleme gözeneklerden kir ve yüzeydeki ölü deri tabakasını çıkarır ve cilde sağlıklı bir parlaklık kazandırır.. Akut sıvı kaybı, toplam beden suyu ağırlığında bir azalmaya neden olur, fakat bu geçici bir durum olduğu için tekrar sıvı alımıyla birlikte çabucak tam miktarını geri alacaktır. Sıcak, bir çok kültürde iyileştirmek için uzun süre kullanılan bir terapi ajanıdır. Bedenimizin tüm fonksiyonları kimyasal reaksiyonlara bağlıdır ve kimyasal reaksiyonlar sıcaktan direk etkilenirler. Bu durum, dokularımız ve sağlımız üzerinde bir etki oluşturmaktan ileri gelir. Hamam, sağlık açısından aşağıdaki durumlara iyi geldiği bilinmektedir.

 

Stresi hafifletir, gevşetir ve dinlendirir
Kas gerginliklerini ve ağrılarını giderir ve kısıtlı eklemleri acar
İmmun sistemi destekler
Lenf sistemi temizliğini artırır.
Kan dolaşımını arttırır.
Bedenin metabolik aktivitesini.
Sığuk, astım ya da alerjik durumlardan dolayı oluşan sinus tılanıklınlarını azaltır.
Cildin genç ve taze kalmasını sağlar.
Buhar sıcağı son zamanlarda kanser ve enfeksiyon hastalıklarına karşı kullanılan terapilerden birisi buhar sıcağı ve buhar banyolarıdır.
Buhar banyoları bedeni yağ-depo toksinlerden arındırmak için çok etkili.
Terleme sırasında buhar etkili bir biçimde toksinleri derinin yüzeyinden temizler.
Buhar uygulaması vaskuler akımı iyileştirir, hücresel seviyede oksijenlenmeyi arttırır.

 

HAMAM ve SPA
SPA “suyla kazanılan sağlık, su ile gelen sağlık ya da suyun sağlık için kullanımı” anlamını veren “sanus per aquam” anlamına gelmektedir.Günümüzde sıkça duyduğumuz ve birçok uygulamayı bünyesinde bulunduran SPA, aslında hamam geleneğinin modernize edilmesi ve her yerde kullanılabilir hale getirilmesidir. SPA, kozmetik ve güzellik uygulamalarını su ve sağlıkla kombine etmeye çalışan sağlık kompleksleridir. SPA sistemi, Türk hamam kültüründe zaten var, hatta bir SPA’da olmadığı kadar, çok çeşit uygulamayı hamamda bulmak mümkün; sıcak-soğuk su, buhar, mermer (taş), temizlik/arınma (kese, köpük banyosu, kıl temizliği vb.), vücut bakımları (kil, yosun, çamur, bitkisel yağ ve bitki bakımları vb.), dokunma, masaj (selülit, drenaj, gevşeme, tedavi vb.).Gerçek bir Türk Hamamı SPA dediğimiz sistemi aslıkda içerisinde barındırıyor. Onun için SPA’yı fazla uzakta aramaya ve abartmaya gerek yok. Önemli olan, yüzlerce yıl geçmişi olan hamam kültürünü anlayabilmek, içinde barındırdığı uygulamalardan faydalanmasını bilmek ve bu uygulamaları, temiz, doğru ve kuralına uygun olarak sunabilen işletmelerden almaktır.Hem geleneksel hem de bir çok modern yöntemi içinde barındıran hamam geleneğini daha modern yöntemlerle kombine ederek, herkesin kullanımına sunmak gerekir. Bunun için; doğru, bilgili ve eğitimli kişilerin mantıklı bakış açısı ve dürüst işletme kurallarına da ihtiyacımız var.

TÜRK HAMAMI NE DEMEK ?
Hamamlar hakkında merak edilen önemli konulardan biri “hamam” kelimesinin kökeni ve anlamıdır. Türk hamamı birçok özelliği ile oldukça kendine özgü bir yapıya sahip olmasına rağmen, hamam benzeri yapılar birçok farklı kültürde bulunmaktadır. Bu yapılara örnek olarak Kore kültüründeki “Jimjilbang” veya Antik Roma’da yaygın şekilde görülen “Thermae” isimli yapıları verebiliriz. Bunun yanı sıra Finlandiya kültüründen gelen ve tüm dünyaya yayılmış olan saunalar da Türk hamamı benzeri yapılar arasındadır. Dünya üzerinde birçok benzeri bulunan Türk hamamları da kültürümüze Arap ve Fars kültürlerinden geçmiştir. Türk hamamı banyo gibi alanlara benzerlik göstermektedir. Batı kültürlerinde genellikle “Türk banyosu” olarak bilinen hamamın sözlük anlamı yıkanılacak yer, yunak ve ısıdam olarak tanımlanmaktadır. Köken olarak ise hamam kelimesi Arapça’daki “hammam” kelimesine dayanmaktadır. Bu kelimenin Arapça’da Türkçe’deki anlamına benzer birçok farklı anlamı bulunmaktadır. Bunlardan bazılarını “duş”, “banyo” ve “yüzme havuzu” olarak sıralayabiliriz.

Dilimizdeki hamam kelimesinin kökeni olan “hammam”, Arapça’da ısı ve ısınma gibi kavramlarla ilgili olan bir kelime köküne dayanmaktadır. Arapça’da aynı kelime kökünden türeyen birçok farklı sözcük bulunmaktadır. Bunlardan biri kaplıca ve termal mekan anlamlarına “al-hamma”dır. Aynı zamanda ateşli bir hastalık olan sarı hummadaki humma kelimesi de aynı kelime köküne sahiptir. Bu kökten türeyen diğer Arapça kelimelerden bazıları ısı anlamına gelen “hamm” kelimesi ve banyo yapmak anlamına gelen “thammam” fiilidir. Tüm bunlardan hamam kelimesinin kelime kökeni bağlamında “sıcak yer” benzeri bir anlama geldiğini söyleyebiliriz. Hammam kelimesi ilk olarak Arapça’dan Farsça’ya, sonrasında da Farsça’dan Türkçe’ye geçmiştir. Günümüzde ise Türkçeleşmiş bir kelime olarak karşımıza çıkmaktadır. Batı toplumlarında hamamlar genellikle “Türk banyosu” olarak bilinir ve bu kavramın ilk kullanımı da 1644 yılında görülmüştür. Özetle, köken olarak “sıcak yer” anlamına sahip olan hamam kelimesi yıkanılacak yer anlamına gelmektedir.

TÜRK HAMAMININ TARİHÇESİ
Günümüzde Türk hamamları tüm dünyada çok sayıda kullanıcının tercih ettiği dinlenme ve temizlik alanlarıdır. Bu hamam türü yalnızca ülkemizde ilgi görmemektedir ve başta İslam coğrafyası olmak üzere tüm dünyanın dört bir yanında bu yapılar yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra birçok kültür kendilerine özgü hamam benzeri yapılara sahiptir. Tarih boyunca hamam benzeri bu yapılar büyük rağbet görmüştür. Türk hamamının tarihçesini incelerken bu coğrafyada daha önce bulunmuş uygarlıkların hamam benzeri yapıları hakkında bilgi edinmemiz gerekir. Çünkü bu yapılar Türk hamamı için birer ilham kaynağı olmuşlardır ve Türk hamamlarının kökenini oluşturmaktadırlar. Türk hamamının kökeni sanılandan daha çok eskilere dayanmaktadır ve bu yapıların kaynağı Romalılardır diyebiliriz.

Roma ve Yunan dünyasında halka açık banyo alanları oldukça popülerdi ve bu yapılar Akdeniz çevresindeki uygarlıklarda sıkça görülmekteydi. Roma İmparatorluğu’nun sınırları içerisindeki neredeyse her yerde bu yapılar inşa edilmekteydi. İnsanlar o dönem bu yapıları hem temizlik hem de sosyalleşme gibi amaçlar için kullanmaktaydı. Roma İmparatorluğu’nun ikiye bölünmesinden sonra, Bizans İmparatorluğu zamanında da bu yapılar inşa edilmeye devam etti. Ancak 6. yüzyıla gelindiğinde Bizans yavaş yavaş gerilemeye başladı ve bu yapıların inşası da zamanla durdu. Ardından yine bu dönemlerde İslam hızla yayılmaya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgelerini etkisi altına almaya başladı. Gelişmekte olan İslami uygarlıklar, Roma, Yunan ve Bizans uygarlıklarından kalan bu yapıları hemen benimsedi. İslam’da önemli bir konu olan temizlik bu yapılar ile daha kolay bir biçimde sağlanmaktaydı. Hamamlarda sağlanan temizliğin yanı sıra hamam kullanımının iyileştirici özellikleri olduğuna da bu dönemde inanılmaya başlandı.

11. yüzyıla gelindiğinde ise bölgedeki dominant güç Selçuklu İmparatorluğu olmuştu. Bu dönemde Anadolu’da bulunan Bizans, Türk ve İran kültürleri iç içe geçmeye ve birbirlerini etkilemeye başlamıştı. Türk toplumunda da hamam kullanımı bu dönem içerisinde yayılmaya başladı. Ancak bölgede yaşayan Türk toplumları hala yarı göçebe yaşam stiline sahip olduğundan bu yayılma oldukça yavaş bir biçimde gerçekleşti. Selçuklu sonrasında bölgede en önemli güç haline gelen Osmanlı İmparatorluğu’nda hamam kullanımı oldukça yaygın bir hal almıştı. Günümüzde bildiğimiz anlamda Türk hamamı modelleri de bu dönemde ortaya çıkmıştır. Roma, Yunan, Arap ve İran kültürlerinden alınan hamam yapısına Osmanlı mimarisinin önemli özellikleri eklenmiştir. 15. yüzyılda halka açık ilk Türk hamamı örnekleri Osmanlı döneminde ortaya çıkmıştır. Sonrasında Osmanlı hakimiyetinin olduğu birçok bölgeye bu yapılar inşa edilmiştir. Önce Doğu Avrupa sonra Orta Avrupa’ya bu yapıların yayılması Osmanlı zamanında gerçekleşmiştir.

20. yüzyıl ve bunu takip eden döneme kadar bu yapılar popülerliklerini korumuşlardır. Ancak gelişen tesisat teknolojileriyle beraber evlerde banyoların yaygınlaşması ile Türk hamamlarının kullanımı azalmıştır. Birçok bölgede bu yapılar terk edilmiş, yıkılmış veya yerine başka yapılar inşa edilmiştir. Ancak birçok tarihi hamam hala işlevini sürdürmektedir. Türk hamamı kullanımı, eskisi kadar olmasa da, günümüzde oldukça yaygındır.

TÜRK HAMAMININ ÖZELLİKLERİ NELERDİR ?
Genel olarak Türk hamamları bazı özellikleriyle dikkat çeken yapılardır. Çoğunlukla bu yapılar toplu şekilde kullanılmaktadırlar. Ancak özel kullanıma yönelik, daha küçük çaplı Türk hamamı yapımı da mümkündür. Türk hamamının bazı özellikleri özel olarak yapılan bu Türk hamamı banyo modelleri ile de göze çarpmaktadır. Fakat Türk hamamının kendine özgü tüm özellikleri yalnızca geleneksel yapıya sahip, toplu şekilde kullanılan Türk hamamlarında ortaya çıkmaktadır. Öncelikle bu yapılarda dış mekan tasarımı genellikle oldukça basit ve sade bir görünüm oluşturmaktadır. Türk hamamlarının dış mekan tasarımında ilk göze çarpan özellik bu yapıların çoğunun bir kubbeye sahip olmasıdır. Bu kubbeler fazla buharın dışarı salınmasını ve gün içerisinde doğal ışığın mekana girmesini sağlar.

İç mekan söz konusu olduğunda ise dış mekanda görülen sadeliğin aksine Türk hamamları detaylı ve gösterişli bir tasarıma sahiptir. Türk hamamlarının iç mekanları genellikle birçok işleme ve desenle süslenmiş ve hamamların sütunları dikkatli bir şekilde yerleştirilmiş haldedir. Türk hamamlarında sütunlar binayı desteklemenin yanında hoş bir görüntü oluşturmaktadırlar. Başlıca üç ana bölümden oluşan Türk hamamları soyunma bölmesinin yanında ılıklık ve sıcaklık ismi verilen alanlar içermektedir. Bunun yanı sıra Türk hamamlarında ısıtma, külhan adı verilen bölme ile sağlanmaktadır. Tarih boyunca külhan bölmesinde ısıtma işlemleri için odun kullanılmaktaydı. Ancak günümüzde bu geleneksel yöntemin yanı sıra suyla veya elektrikle ısıtma da tercih edilebilmektedir.

Türk hamamlarında soyunma bölmesi hamamın girişinde yer alır ve hamamın en büyük bölümüdür. Aynı zamanda camekan olarak da bilinen bu alanda genellikle küçük bir havuz veya fıskiye de bulunmaktadır. Ilıklık veya soğukluk olarak adlandırılan bölme ise soyunma alanı ile sıcaklık bölümü arasında kalan geçiş alanıdır. Bu geçiş alanında tuvaletler, dinlenme yerleri ve usturalık ismi verilen bölmeler bulunmaktadır. Türk hamamlarında yıkanmanın gerçekleştiği ana alan ise sıcaklık ismi verilen alandır. Sıcaklık alanının merkezinde, mermerden yapılmış ve diğer alanlardan daha sıcak olan göbek taşı ismi verilen yapı bulunur. Türk hamamlarında sıkça gerçekleştirilen keselenme işlemi göbek taşına uzanarak yapılır. Bunu dışında sıcaklık alanının çevresinde küçük yıkanma alanları da bulunmaktadır. Türk hamamlarında %90 seviyesine kadar çıkan yüksek nem seviyeleri ve yaklaşık 40-50 C° sıcaklıklar görülmektedir. Hamamların bir diğer dikkat çeken özelliği ise mermer kullanımının oldukça yüksek olmasıdır.

TÜRK HAMAMININ DİĞER HAMAM TÜRLERİNDEN FARKLILIKLARI NELERDİR ?
Türk hamamları çok sayıda kullanıcı kitlesine hitap eden oldukça popüler yapılardır. Ancak daha önce de belirttiğimiz gibi diğer kültürlere ait pek çok farklı hamam türü de bulunmaktadır. Hem birçok antik uygarlıkta hem de günümüzde farklı toplumlarda hamam kültürü bulunmaktadır. Bunlara örnek olarak spa ve sauna gibi yerlerin yanı sıra “onsen”, “banya” ve “jimjilbang” gibi yapıları gösterebiliriz. Bu yapılar Türk hamamlarına çeşitli yönlerden benzerlikler gösterse de Türk hamamlarının diğer hamam türlerinden farklılıkları bulunmaktadır. Türk hamamlarının diğer hamam türlerinden farklılıkları, kullanıcıların tercihlerine göre seçimlerini yapmalarına yol açmaktadır. Bu farklılıkların bazılarından bahsetmemiz gerekirse şu şekilde sıralayabiliriz:

Türk hamamlarında ilk olarak dikkat çeken özelliklerden biri kadınların ve erkeklerin kullandığı hamamların ayrı tutulmasıdır. Kültürel sebeplerden dolayı Türk hamamlarında cinsiyete göre farklı hamamlar kullanılmaktadır. Onsen, sauna ve Türk hamamlarının kaynağı olan, Roma’da kullanılan “thermae” yapılarında böyle bir ayrım bulunmamaktadır.
Bunun yanı sıra Türk hamamı ve masaj birbirinden ayrılmaz iki konudur. Türk hamamlarındaki yüksek nem ve sıcaklık oranları derinin yumuşamasını, kir ve ölü derilerin kolayca çıkmasını sağlamaktadır. Belirli bir süre Türk hamamında kalındıktan sonra kese ve masaj uygulamalarıyla ekstra temizlik ve rahatlama sağlanmaktadır. Geleneksel olarak bu tür bir uygulama diğer bazı hamam türlerinde yapılmamaktadır.
Türk hamamlarıyla en çok karşılaştırılan yapılar spa ve saunalardır. Spa merkezlerinin Türk hamamlarından temel farkı, bu yapıların termal alanlara inşa edilmesidir. Türk hamamlarının inşası için ise bu tür bir gereklilik bulunmamaktadır. Ayrıca spalarda yapılan uygulamalar Türk hamamlarına göre daha geniş kapsama sahiptir. Sauna ise daha basit bir yapı olarak dikkat çekmektedir. Bunun yanında bir saunada sıcaklık seviyesi Türk hamamından çok daha yüksek, nem oranı ise daha düşüktür. Günümüzde birçok modern Türk hamamı, bünyelerinde sauna alanları bulundurmaktadır.
Diğer kültürlere ait daha az bildiğimiz hamam türleri de vardır. Bunlar Kore hamamları, “onsen” ismi verilen Japon hamamları ve “banya” adı verilen Rus hamamlarıdır. Türk hamamlarının bu hamam türleriyle de aralarında büyük farklar bulunmaktadır. Onsen’ler spa merkezleri gibi termal alanlara kurulurlar ve banya’lar hamamdan çok saunaya benzer mekanlardır. Kore hamamları ise Türk hamamlarının aksine kullanıcıların ayrı ayrı kullanabildiği bölmelere ve kişiye özel ayarlanan sıcaklıklara sahiptirler.

TÜRK HAMAMI YAPARKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR ?
Türk hamamı yapımı oldukça zor ve deneyim gerektiren bir işlemdir. Birçok kişinin keyifle kullandığı bu alanları yaparken dikkat edilmesi gereken birçok önemli etken bulunmaktadır. Kısaca Türk hamamı yapımında dikkat edilmesi gereken bazı etkenleri şu şekilde sıralayabiliriz:

Türk hamamları yüksek sıcaklıklara ulaşması beklenen alanlardır. Oluşan bu sıcaklık ile nem oranları da artmakta ve temizlik için ideal alan oluşmaktadır. Dolayısıyla ısıtma sistemlerinin doğru şekilde çalışması Türk hamamlarında çok önemlidir. Bu yüzden Türk hamamı yaparken ısıtma sistemlerinin kurulumu dikkatle gerçekleştirilmelidir.
Isıtma sistemlerinin yanı sıra bir Türk hamamında havalandırma da etkili bir şekilde gerçekleşmelidir. Kullanım süresince hamamda buharın biriktiği görülebilir. Bunun sonucunda istenmeyen derecede nem oluşması mümkündür. Doğru çalışan bir havalandırma sistemi ile bunun önüne geçilmiş olur.
Türk hamamında kullanıcıların yıkanmak için kullandıkları su zamanla birikebilir. Bu nedenle su kanalları inşa edilmeli ve bu su kanalları alana uygun şekilde yerleştirilmelidir.
Türk hamamlarında göbek taşı diğer alanlara göre daha sıcak olmalıdır. Dolayısıyla ısıtma sistemleri kurulurken bu durum hesaba katılmalıdır. Kullanılan sisteme göre göbek taşını diğer alanlardan daha sıcak tutacak bir tasarım tercih edilmelidir.
Türk hamamlarında işlevsellik kadar estetik yapı da önemlidir. Dolayısıyla Türk hamamı inşasında teknik anlamda bilgili olmanın yanı sıra tasarım açısından da iyi sonuçlar oluşturabilmek gerekir.

TÜRK HAMAMININ ÖLÇÜLERİ NASIL OLMALIDIR ?
Tarih boyunca Türk hamamları toplu kullanım hedeflenerek inşa edilmiş yapılar olmuştur. Ancak günümüzde özel kullanıma yönelik Türk hamamı yapımı da mümkündür. Bir Türk hamamı duşakabin de içeren kişisel kullanım amaçlanan bir yerde yapılabilir. Dolayısıyla hedeflenen kullanıcı sayısına göre Türk hamamı ölçüleri çeşitlilik gösterebilmektedir. İdeal Türk hamamı ölçüleri için öncelikle toplu kullanım amaçlanan Türk hamamlarına bir göz atalım. Toplu olarak kullanılan Türk hamamları yeterli sayıda kişiye hizmet edebilecek şekilde inşa edilir. Bunun için ortalama bir Türk hamamı oldukça geniş ölçülere sahiptir diyebiliriz. Bir Türk hamamı genellikle üç ayrı bölümden oluşmaktadır ve bu bölümler soyunma odaları, ılıklık ve sıcaklık olarak adlandırılırlar. Türk hamamının en büyük bölümü, hamama ilk girdiğimizde karşımıza çıkan soyunma odalarından oluşmaktadır. Sonraki bölme olan ılıklık ise görece daha küçük bir alana sahiptir.

Türk hamamlarında bulunan sıcaklık bölmesinin ölçüleri ise hamamdan hamama değişiklik göstermektedir. Bu alan kimi hamamlarda 15-20 m² boyutlarındayken kimi hamamlarda ise 100 m² boyutlarına çıkabilmektedir. Elbette ki hamamın boyutları yapım için gereken masraflarda değişiklik yaratabilmektedir. Çünkü hamamın boyutları arttıkça kullanılması gereken hammadde miktarları da artmaktadır. Özel kullanım için yapılan Türk hamamları da aynı şekilde ölçüler konusunda çeşitliliğe sahiptir. Kullanım için ayrılan alanın genişliğine bağlı olarak, Türk hamamlarında tasarım konusunda daha özgür olmak mümkün hale gelmektedir.

TÜRK HAMAMINDA NASIL FAYANSLAR KULLANILIR ?
Türk hamamlarında geleneksel olarak mermer kullanımı tercih edilmektedir. Bunun başlıca sebebi mermerin pürüzsüz yapısı ve hamamda hedeflenen sıcaklık ve nem seviyelerine dayanıklı olmasıdır. Türk hamamlarında işlevselliğin yanında hoş ve geleneksel bir görünüm yaratmak da hedeflenmektedir. Kullanılan malzemelerin bu geleneksel görünümü sağlaması önemlidir. Ayrıca Türk hamamı yapımında uzun süre kullanım sağlayan bir materyal kullanılması gereklidir. Mermer kullanımı ile Türk hamamlarında uzun süre kullanım hedeflenmektedir. Bunun yanı sıra Türk hamamlarında diğer birçok çeşit fayans türü de kullanılabilir. Bu fayanslar yalnızca zemin kaplamasında değil duvarların kaplanmasında da kullanılabilir.